DARDANEL
Ton Reklam Genel

1960’ların Türkiye’sinde bisikletler, otomobil gibi denetleniyordu

Ekonomi (İHA) - | 18.10.2024 - 15:57, Güncelleme: 18.10.2024 - 16:04
 

1960’ların Türkiye’sinde bisikletler, otomobil gibi denetleniyordu

1960’ların Türkiye’sinde bisikletler, otomobil gibi denetleniyordu
Türkiye’de uzun yıllar bisikletler, tıpkı günümüz otomobilleri gibi ruhsatlı ve ehliyetle sürülen resmi ulaşım araçları olarak kullanılıyordu. Türkiye’de en yaygın ulaşım aracı 1960’lı yıllarda bisikletlerdi. O dönemde bisikletler ruhsatlı, plakalı ve ehliyetli olarak kullanılıyordu. Bisiklet sahipleri, neredeyse otomobil vergilerine denk vergiler ödüyor ve bisiklet sürmek için ehliyet sahibi olmaları gerekiyordu. Ehliyetsiz bisiklet kullanımı yasaktı. İlginç bir detay ise bisiklet kullanımının bir kişiyle sınırlandırılmış olmasıydı. Bu kural muhtemelen kazaları önlemek amacıyla getirilmişti. Ayrıca, bisikletler düzenli olarak muayeneye tabi tutuluyordu. 6 ayda bir fenni muayene, 4 ayda bir ise genel muayene yapılmaktaydı. Günümüzde özgürce ehliyetsiz kullanılan bisikletler, o dönemde ciddi bir ulaşım aracı olarak kabul ediliyor ve sıkı kurallarla denetleniyordu. “Günümüzde özgürce bindiğimiz bisikletler zamanında ulaşım aracı olduğu için ehliyetliydi” Bisiklet sahiplerinin 1960’lı yıllara kadar günümüzdeki otomobillere eş değer vergi ödediklerini söyleyen Tarih Araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu; “Tokat Şehir Müzesini ziyaret ettiğim esnada plakalı bisiklete denk geldim ve bunun geçmişini araştırdım. 1963 yılında en yaygın ulaşım aracı bisikletti. O dönemdeki bisikletler hem ruhsatlı hem plakalı hem de ehliyetli kullanılıyordu. Yani mevcut günümüzdeki otomobil vergileriyle neredeyse eş değer vergiler ödüyorlardı. İnsanlar ulaşım aracını kullanabilmek için ehliyete sahiptir ve bu ehliyetleriyle bisiklete binebiliyorlardı. Ehliyet yoksa o bisikleti kullanamıyordu. Belgelerde bir de bir kişiyle sınırlandırıldığı dikkatimi çekti. Muhtemelen o dönemde insanlar birden fazla bisiklete biniyordu. Bu da kazaya sebep olmuş olabilir. Bunun neticesinde de bu bir kanunen bir kişiyle sınırlandırılmış. Yani o dönemde bisiklete binme hakkı bir kişiyle sınırlıymış. Plakalı bisikletlerin bir de muayeneleri oluyordu. Muayeneleri 6 ayda bir fenni muayene, 4 ayda bir de normal muayene yapılıyordu. Buradan da şunu anlıyoruz. Bisikletler günümüz otomobil muayeneleriyle neredeyse eş değer muamele görüyordu. Yani bu dönemde mesela nasıl otomobilleri muayene ettiriyoruz? Belli bir süreçleri ve periyotları var. Aynı şekilde o dönemlerde de bisikletler muayene ettiriliyordu. Şu anda ehliyetsiz özgürce bindiğimiz bisikletler zamanında ulaşım aracı olduğu için ehliyetliydi. Belki gelecek zamanda da şu anda vergi ödediğimiz otomobiller ücretsiz olur. Biz bambaşka araçlara vergi ödüyor oluruz” dedi.
1960’ların Türkiye’sinde bisikletler, otomobil gibi denetleniyordu

Türkiye’de uzun yıllar bisikletler, tıpkı günümüz otomobilleri gibi ruhsatlı ve ehliyetle sürülen resmi ulaşım araçları olarak kullanılıyordu.
Türkiye’de en yaygın ulaşım aracı 1960’lı yıllarda bisikletlerdi. O dönemde bisikletler ruhsatlı, plakalı ve ehliyetli olarak kullanılıyordu. Bisiklet sahipleri, neredeyse otomobil vergilerine denk vergiler ödüyor ve bisiklet sürmek için ehliyet sahibi olmaları gerekiyordu. Ehliyetsiz bisiklet kullanımı yasaktı. İlginç bir detay ise bisiklet kullanımının bir kişiyle sınırlandırılmış olmasıydı. Bu kural muhtemelen kazaları önlemek amacıyla getirilmişti. Ayrıca, bisikletler düzenli olarak muayeneye tabi tutuluyordu. 6 ayda bir fenni muayene, 4 ayda bir ise genel muayene yapılmaktaydı. Günümüzde özgürce ehliyetsiz kullanılan bisikletler, o dönemde ciddi bir ulaşım aracı olarak kabul ediliyor ve sıkı kurallarla denetleniyordu.
“Günümüzde özgürce bindiğimiz bisikletler zamanında ulaşım aracı olduğu için ehliyetliydi”
Bisiklet sahiplerinin 1960’lı yıllara kadar günümüzdeki otomobillere eş değer vergi ödediklerini söyleyen Tarih Araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu; “Tokat Şehir Müzesini ziyaret ettiğim esnada plakalı bisiklete denk geldim ve bunun geçmişini araştırdım. 1963 yılında en yaygın ulaşım aracı bisikletti. O dönemdeki bisikletler hem ruhsatlı hem plakalı hem de ehliyetli kullanılıyordu. Yani mevcut günümüzdeki otomobil vergileriyle neredeyse eş değer vergiler ödüyorlardı. İnsanlar ulaşım aracını kullanabilmek için ehliyete sahiptir ve bu ehliyetleriyle bisiklete binebiliyorlardı. Ehliyet yoksa o bisikleti kullanamıyordu. Belgelerde bir de bir kişiyle sınırlandırıldığı dikkatimi çekti. Muhtemelen o dönemde insanlar birden fazla bisiklete biniyordu. Bu da kazaya sebep olmuş olabilir. Bunun neticesinde de bu bir kanunen bir kişiyle sınırlandırılmış. Yani o dönemde bisiklete binme hakkı bir kişiyle sınırlıymış. Plakalı bisikletlerin bir de muayeneleri oluyordu. Muayeneleri 6 ayda bir fenni muayene, 4 ayda bir de normal muayene yapılıyordu. Buradan da şunu anlıyoruz. Bisikletler günümüz otomobil muayeneleriyle neredeyse eş değer muamele görüyordu. Yani bu dönemde mesela nasıl otomobilleri muayene ettiriyoruz? Belli bir süreçleri ve periyotları var. Aynı şekilde o dönemlerde de bisikletler muayene ettiriliyordu. Şu anda ehliyetsiz özgürce bindiğimiz bisikletler zamanında ulaşım aracı olduğu için ehliyetliydi. Belki gelecek zamanda da şu anda vergi ödediğimiz otomobiller ücretsiz olur. Biz bambaşka araçlara vergi ödüyor oluruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tontv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.