17 Vinç
DARDANEL
Ton Reklam Genel
Dilek Akşen
Köşe Yazarı
Dilek Akşen
 

"Başıboş köpekler"den daha çok sorun olan "başıboş başka şeyler" de var!

Türkiye’de başıboşluktan sorun haline gelen tek şey sokak köpekleri değil ki! Tecavüz edildi bugün bir tavuğa bu ülkede. Ulu orta yerde hem de! O kadar ulu orta ki cümle alem izledi!   O tavuğu koruyamadık biz yine başıboşluktan! Türkiye’deki başıboş köpek sayısının, 4 milyona yakın olduğu tahmin ediliyormuş. Başıboş diğer canlı cansız unsurların sayısı ise bilinmiyor. Bir yılda da en fazla 360 bin köpek kısırlaştırılabilmiş. Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkemiz kuduz riski açısından yüksek risk kategorisinde tanımlanmaktaymış hatta birçok ülke, ülkemize gelecek vatandaşlarına kuduz riskine ve başıboş köpeklerden kaynaklı tehlikelere karşı seyahat uyarısı yapıyormuş. Bizim ülkede sükut eden etikten, çürüyen değerlerden ve başıboş diğer şeylerden habersiz ülkeler herhalde. Taksici yolcusuna, öğretmen velisine, doktor hastasına, kadın kocasına; tavuk sahibine güvenemez hale gelmiş; çöp kutularından parça parça cesetler çıkmış, kadınların başları kesilmiş, çocuklar istismar edilmiş, uyuşturucu sakıza dönmüş, kim dolandırıcı kim değil anlaşılmaz hale gelmiş yıllar içinde çürümüşüz… Sokak hayvanları “ özellikle hasta ve saldırgan olanlar” evet rehabilite edilmelidir, tedavi edilmelidir, kısırlaştırılmalıdır, cana kast edenler “ yine özellikle çocukların, yaşlıların ve engellilerin can güvenliği açısından” şehir yaşamlarından uzaklaştırılmalıdır da biz bu köpekleri evcilleştireli baya uzun zaman olmadı mı! Uzaydan mı düştü bu sokak köpekleri. Bu zamana kadar neredeydik! Popülasyon bu  hale gelince mi sorun olmaya başladı. Vizyon, öngörü, planlı politikalar bu işin neresinde? Toplumu ikiye bölen bu konuda toplumsal uzlaşı nasıl sağlanacak? CHP  Genel Başkanı Özgür Özel bugünkü grup toplantısında “Bir eczacı olarak o ötenazi ilacının maliyetini biliyorum; inanılmaz yüksek. Bunu yapmanın maliyeti, kısırlaştırmaktan pahalı. Maliyet bahane edip önerdiğiniz sistem eğer bu hayvanları 30 gün yem vermeyip, yemek vermeyip, birbirlerini parçalatmayacaksanız maliyet 3 katına çıkıyor. Kimse kimseyi kandırmasın, burada bir anlayış, bir tutum ve bilgisizlik yoksa, inanılmaz bir vicdansızlık var Hayırsız Ada’ rezaletine bir kez daha niyetleniyor olabilirler. Feda edecek bir tane canımız yok” dedi. Hayırsız Ada’yı bir kez daha hatırlattı  Başkan Özel. Yararlı bir wikipedia alıntısı da yapayım; umarım tarih tekerrür etmez. “Avrupa'daki devletlerin köpekleri toplayarak "köpeksiz sokaklar" oluşturmalarını örnek alan 2. Mahmut hükûmeti aynı uygulamayı İstanbul'da da faaliyete geçmesi konusunda karar verir. İstanbul'da gece saatlerinde gezen bir İngiliz vatandaşının sokak köpekleri tarafından saldırıya uğraması sonucunda İngiltere hükûmetinden ültimatom alan 2. Mahmut yönetimi, aniden çıkartmış olduğu kararla kentteki bütün köpeklerin Sivriada'ya sürgün edilmesini emreder. Halkın köpeklerin gönderilmesine tepki göstermesi sonucunda üzerlerinde kamuoyu baskısı olan Hükûmet, vermiş olduğu kararla köpeklerin tekrardan şehre geri getirilmesini emretmiştir” “Sultan Abdülaziz döneminde sokak köpeklerinin tekrardan toplanarak Sivriada'ya sürülmesine yönelik karar verilmiş ve köpekler toplanarak adaya gönderilmiştir. Bu olaydan sonra İstanbul'da büyük bir yangın çıkmış halk bunu köpeklerin laneti olarak değerlendirerek Hükûmet'e tepki göstermeye başlamıştır. Bunun üzerine Padişah kanunu geri çekerek köpeklerin tekrardan şehre geri dönmesini sağlamıştır.” İttihat ve Terakki Hükûmeti, modernleşme hareketleri kapsamında İstanbul'daki köpeklerden kurtulmanın yolunu tekrardan aramaya başlamış ve Avrupa'da gelişmekte olan kozmetik sanayisinde kullanılmaları açısından Fransız şirketlerle çeşitli anlaşmalar imzalansa bile halkın tepkisiyle karşılaşılacağı düşünülerek bu plandan vazgeçilmiştir. Bunun üzerine İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Suphi Bey, şehirdeki 80 bin köpeğin hızlı bir şekilde toplatılmasına karar vermiş ve köpekleri Marmara Denizi'ndeki Sivriada'ya naklederek ölüme terk etmiştir. Köpeklerin adaya sürgün edilmesinden iki yıl sonra Marmara Denizi'nde şiddetli bir deprem meydana gelmiş, İstanbul ve Tekirdağ gibi çevre illerde ciddi zarara neden olmuştur. Aynı yıl başlayan Balkan Savaşları'yla Osmanlı'nın Balkanlar'daki en büyük toprak kaybını yaşamıştır. Halk ise başlarına gelmiş olan bu iki felaketin adaya sürülen köpeklerin ahı olmasına bağlayarak adayı Hayırsızada olarak isimlendirmeye başlamıştır. 2012 yılında adada acı ve açlık içinde hayatını kaybeden köpekleri anmak amacıyla Sivriada'ya anıt dikilmişti” Yani başıboş denilen sokak köpekleri her dönemin sorunu haline gelmiş, zira çözüm hep öldürmekte aranmış ama çözülmemiş.    
Ekleme Tarihi: 28 Mayıs 2024 - Salı
Dilek Akşen

"Başıboş köpekler"den daha çok sorun olan "başıboş başka şeyler" de var!

Türkiye’de başıboşluktan sorun haline gelen tek şey sokak köpekleri değil ki!

Tecavüz edildi bugün bir tavuğa bu ülkede. Ulu orta yerde hem de! O kadar ulu orta ki cümle alem izledi!   O tavuğu koruyamadık biz yine başıboşluktan!

Türkiye’deki başıboş köpek sayısının, 4 milyona yakın olduğu tahmin ediliyormuş. Başıboş diğer canlı cansız unsurların sayısı ise bilinmiyor. Bir yılda da en fazla 360 bin köpek kısırlaştırılabilmiş.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkemiz kuduz riski açısından yüksek risk kategorisinde tanımlanmaktaymış hatta birçok ülke, ülkemize gelecek vatandaşlarına kuduz riskine ve başıboş köpeklerden kaynaklı tehlikelere karşı seyahat uyarısı yapıyormuş.

Bizim ülkede sükut eden etikten, çürüyen değerlerden ve başıboş diğer şeylerden habersiz ülkeler herhalde.

Taksici yolcusuna, öğretmen velisine, doktor hastasına, kadın kocasına; tavuk sahibine güvenemez hale gelmiş; çöp kutularından parça parça cesetler çıkmış, kadınların başları kesilmiş, çocuklar istismar edilmiş, uyuşturucu sakıza dönmüş, kim dolandırıcı kim değil anlaşılmaz hale gelmiş yıllar içinde çürümüşüz…

Sokak hayvanları “ özellikle hasta ve saldırgan olanlar” evet rehabilite edilmelidir, tedavi edilmelidir, kısırlaştırılmalıdır, cana kast edenler “ yine özellikle çocukların, yaşlıların ve engellilerin can güvenliği açısından” şehir yaşamlarından uzaklaştırılmalıdır da biz bu köpekleri evcilleştireli baya uzun zaman olmadı mı!

Uzaydan mı düştü bu sokak köpekleri. Bu zamana kadar neredeydik! Popülasyon bu  hale gelince mi sorun olmaya başladı. Vizyon, öngörü, planlı politikalar bu işin neresinde?

Toplumu ikiye bölen bu konuda toplumsal uzlaşı nasıl sağlanacak?

CHP  Genel Başkanı Özgür Özel bugünkü grup toplantısında “Bir eczacı olarak o ötenazi ilacının maliyetini biliyorum; inanılmaz yüksek. Bunu yapmanın maliyeti, kısırlaştırmaktan pahalı. Maliyet bahane edip önerdiğiniz sistem eğer bu hayvanları 30 gün yem vermeyip, yemek vermeyip, birbirlerini parçalatmayacaksanız maliyet 3 katına çıkıyor. Kimse kimseyi kandırmasın, burada bir anlayış, bir tutum ve bilgisizlik yoksa, inanılmaz bir vicdansızlık var Hayırsız Ada’ rezaletine bir kez daha niyetleniyor olabilirler. Feda edecek bir tane canımız yok” dedi.

Hayırsız Ada’yı bir kez daha hatırlattı  Başkan Özel.

Yararlı bir wikipedia alıntısı da yapayım; umarım tarih tekerrür etmez.

“Avrupa'daki devletlerin köpekleri toplayarak "köpeksiz sokaklar" oluşturmalarını örnek alan 2. Mahmut hükûmeti aynı uygulamayı İstanbul'da da faaliyete geçmesi konusunda karar verir. İstanbul'da gece saatlerinde gezen bir İngiliz vatandaşının sokak köpekleri tarafından saldırıya uğraması sonucunda İngiltere hükûmetinden ültimatom alan 2. Mahmut yönetimi, aniden çıkartmış olduğu kararla kentteki bütün köpeklerin Sivriada'ya sürgün edilmesini emreder. Halkın köpeklerin gönderilmesine tepki göstermesi sonucunda üzerlerinde kamuoyu baskısı olan Hükûmet, vermiş olduğu kararla köpeklerin tekrardan şehre geri getirilmesini emretmiştir”

“Sultan Abdülaziz döneminde sokak köpeklerinin tekrardan toplanarak Sivriada'ya sürülmesine yönelik karar verilmiş ve köpekler toplanarak adaya gönderilmiştir. Bu olaydan sonra İstanbul'da büyük bir yangın çıkmış halk bunu köpeklerin laneti olarak değerlendirerek Hükûmet'e tepki göstermeye başlamıştır. Bunun üzerine Padişah kanunu geri çekerek köpeklerin tekrardan şehre geri dönmesini sağlamıştır.”

İttihat ve Terakki Hükûmeti, modernleşme hareketleri kapsamında İstanbul'daki köpeklerden kurtulmanın yolunu tekrardan aramaya başlamış ve Avrupa'da gelişmekte olan kozmetik sanayisinde kullanılmaları açısından Fransız şirketlerle çeşitli anlaşmalar imzalansa bile halkın tepkisiyle karşılaşılacağı düşünülerek bu plandan vazgeçilmiştir. Bunun üzerine İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Suphi Bey, şehirdeki 80 bin köpeğin hızlı bir şekilde toplatılmasına karar vermiş ve köpekleri Marmara Denizi'ndeki Sivriada'ya naklederek ölüme terk etmiştir. Köpeklerin adaya sürgün edilmesinden iki yıl sonra Marmara Denizi'nde şiddetli bir deprem meydana gelmiş, İstanbul ve Tekirdağ gibi çevre illerde ciddi zarara neden olmuştur. Aynı yıl başlayan Balkan Savaşları'yla Osmanlı'nın Balkanlar'daki en büyük toprak kaybını yaşamıştır. Halk ise başlarına gelmiş olan bu iki felaketin adaya sürülen köpeklerin ahı olmasına bağlayarak adayı Hayırsızada olarak isimlendirmeye başlamıştır. 2012 yılında adada acı ve açlık içinde hayatını kaybeden köpekleri anmak amacıyla Sivriada'ya anıt dikilmişti”

Yani başıboş denilen sokak köpekleri her dönemin sorunu haline gelmiş, zira çözüm hep öldürmekte aranmış ama çözülmemiş.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tontv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.