Şevval Şahin, Kerem Kamışlı ve Yiğit Marcus Aral Olayı: 2021’den Bugüne Neler Oldu?
Şevval Şahin, Kerem Kamışlı ve Yiğit Marcus Aral Olayı: 2021’den Bugüne Neler Oldu?
24 Haziran 2021 tarihinde İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yaşanan olay, magazin dünyasının en çok konuşulan konularından biri haline gelmişti. Olayın merkezinde, 2018 Miss Turkey birincisi Şevval Şahin, eski sevgilisi Yiğit Marcus Aral ve onun yerine geçmeye başlayan yeni sevgilisi Kerem Kamışlı vardı. Şahin'in eski sevgilisi Aral, Kamışlı ile Şahin’in yemek yediği restorana gelerek büyük bir kıskanclık krizi sonucu Kamışlı’yı sandalyeyle denize attı. Olay, medyada geniş yer bulurken, gelişmelerin ardından yaşanan dava süreci de Türkiye'nin gündemine oturdu. İşte olayın tüm ayrıntıları ve hukuki sürecin son gelişmeleri:
Olayın Başlangıcı: Ayrılık ve Kıskanclık Krizi
Şevval Şahin ile Yiğit Marcus Aral, geçtiğimiz yıllarda birlikte oldukça sık gündeme gelen çiftlerden biriydi. Ancak ilişkilerinin sonlanması, her ikisi tarafından "saygı çerçevesinde" olduğu vurgulanarak duyurulmuştu. Bu açıklamanın ardından kısa bir süre içinde Şevval Şahin’in, Sabancı ailesinin torunu işadamı Kerem Kamışlı ile yakınlaştığı ortaya çıktı.
Şahin’in eski sevgilisi Marcus Aral, bu durumu bir türlü kabullenemedi ve adeta çileden çıkmıştı. Aral, 2021 Haziran ayında, Şahin’in ve Kamışlı’nın birlikte bir restoranda yemek yerken karşılarına çıktı. Yüksek sesle tartışmaya başlayan Aral, Şahin ile Kamışlı’nın olduğu masaya doğru hızla yürüdü ve birden Kamışlı’yı yakalayarak sandalyeyle denize fırlattı.
Olay Anı ve Sosyal Medyadaki Tepkiler
Olayın ardından, Aral'ın sosyal medya paylaşımları da büyük tepki topladı. Aral, Kamışlı'yı denize attıktan sonra Instagram hesabından, "Ne oldu, denize mi düştün?" şeklinde bir story paylaşarak, bu durumu alaycı bir dille yorumladı. Kamışlı ise bu durumu oldukça şaşkın bir şekilde karşıladı ve Aral’a "Türkiye’nin vergisinin %10’unu ben veriyorum, sen benim kim olduğumu biliyor musun? Seni bu ülkeye sokmam!" şeklinde tepki gösterdi.
Şevval Şahin ise, yaşananları bir psikolojik şiddet olarak tanımlayarak, "Bu olay dışarıdan komik görünebilir ama benim için çok ciddi bir psikolojik şiddetti. Kendimi güvende hissetmiyorum ve yasal yollara başvurdum" açıklamasını yaptı.
Dava Süreci: 34 Yıl Hapis Cezası İstemi
Olayın ardından, Yiğit Marcus Aral hakkında çeşitli suçlamalarla dava açıldı. Aral’a, "olası kastla öldürmeye teşebbüs", "tehdit", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "hakaret" suçlarından toplam 34 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Dava, 30 Kasım 2021’de başlamıştı ve bugüne kadar 13 duruşma gerçekleşti. Ancak, Aral’ın ABD’nin Miami kentinde yaşamaya devam etmesi nedeniyle, sanık hiçbir duruşmaya katılmadı. Aral’a daha önce çıkarılan yakalama kararı ise infaz edilemedi.
Kırmızı Bülten Talebi ve Son Gelişmeler
Son duruşmada, Kerem Kamışlı'nın avukatı, sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılması için talepte bulundu. Avukat, "Sanık, kasten duruşmalara katılmamaktadır. Müvekkilimin canına kast etmiştir. Kırmızı bülten çıkarılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Mahkeme, bu talebi dikkate alarak, yakalama kararının devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Eğer kırmızı bülten talebi onaylanırsa, Aral hakkında uluslararası bir arama süreci başlatılacak. Bu, Aral’ın ABD'den Türkiye’ye getirilmesini sağlayabilir.
Hukuki Sürecin Boyutu: Ciddi Suçlamalar ve Olası Cezalar
Yiğit Marcus Aral, Kerem Kamışlı’yı denize atmakla kalmayıp, aynı zamanda tehdit ve hakaret suçlarıyla da karşı karşıya. "Olası kastla öldürmeye teşebbüs" suçu, Türk Ceza Kanunu’na göre oldukça ağır bir suçtur ve cezai anlamda ciddi sonuçlar doğurabilir. Eğer Aral suçlu bulunursa, uzun yıllar hapis cezası alması kaçınılmaz olabilir. Ayrıca, özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçları da Aral’a ek hapis cezası getirebilir.
Şevval Şahin ve Marcus Aral’ın Geçmişi: Ayrılık ve Psikolojik Şiddet İddiaları
Şevval Şahin ve Yiğit Marcus Aral’ın ilişkisi, uzun bir süre magazin dünyasının ilgiyle takip ettiği bir konu olmuştu. Ancak, ilişkilerinin sona ermesinin ardından Aral’ın agresif tavırları, Şahin’in güvenliğini tehdit eder duruma geldi. Şahin, Marcus Aral ile son kez Miami’de görüştüklerini ve bu görüşme sırasında Aral’ın davranışlarının kendisini oldukça rahatsız ettiğini belirtti.
Şahin, "İlişkimizin bitmesinin ardından Aral, sürekli olarak benimle iletişim kurmak istedi ve bu süreçte tehditler almaya başladım. Bu yüzden onu engellemek zorunda kaldım" dedi.
Şevval Şahin, yaşadığı psikolojik baskıyı dile getirerek, "Bu olay dışarıdan çok komik görülebilir ama benim için bu büyük bir psikolojik şiddetti. Zaten ilişkimizin bitmesinin arkasında da bu tarz agresif davranışlar vardı. O yüzden artık güvende hissetmiyorum ve yasal haklarımı kullanarak bu durumu çözmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Gündeminde Kalmaya Devam Ediyor
Yiğit Marcus Aral, Kerem Kamışlı’yı denize atarak hem fiziki hem de psikolojik anlamda ciddi suçlar işlemiş durumda. Davanın devamı, Türkiye’nin hukuk sisteminde de önemli bir yere sahip olacak gibi görünüyor. Aral’ın yurt dışında olması ve mahkemeye katılmaması, sürecin uzamasına neden olsa da, kırmızı bülten talebi ve uluslararası arama süreci ile ilgili gelişmeler davayı daha da alevlendirebilir.
Şevval Şahin, Kerem Kamışlı ve Yiğit Marcus Aral arasındaki bu karmaşık ilişki ve olaylar silsilesi, medya gündeminde yer almaya devam edecek gibi görünüyor. Olayla ilgili hukuki süreç ise daha uzun süre devam edebilir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.