Prof. Dr. Alper Şener: Kahve Tüketiminde Doz Neden Önemli?

Ülke genelinde olduğu gibi Çanakkale’de de neredeyse her sokakta karşımıza çıkan kahveciler… Türk kahvesi her ne kadar geleneksel lezzetimiz olsa da gündelik hayat pratiklerimizin ve çalışma koşullarımızın zaman içinde değişmesi ile birlikte bu gelenek de form değiştirdi… Kimi stresle baş etmek için; kimi uyanmak için; kimi de bağımlılıktan aşırı kahve tüketiyor… Peki zararsız gibi görünen kahvenin stresi artıtrdığını ve sizi yaşlandırdığını biliyor musunuz?

Son yıllarda kahve kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte kahve tüketimi artış gösteriyor. Ancak bu durum beraberinde bazı sağlık risklerini de getiriyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde de görev yapan Prof. Dr. Alper Şener, kahvenin insan vücudu üzerindeki etkilerini olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alarak dikkat çeken uyarılarda bulundu.   Kahve Tüketiminde Ne Kadar Kafein Zararlı? Prof. Dr. Şener, günlük 400 mg’ın üzerinde kafein alımının sağlığa zarar verebileceğini belirtiyor. Bu miktarın yaklaşık iki büyük bardak kahveye denk geldiğini ifade eden Şener, “Kahvenin faydalı etkileri doza bağlıdır. Aşırı tüketim, olumlu etkiler yerine zararlı etkilerin ön plana çıkmasına neden olabilir. Kontrollü tüketim, kahveden en iyi şekilde yararlanmanın anahtarıdır,” diyor.   Kahve Stres Hormonunu Artırıyor mu? Evet, aşırı kahve tüketimi vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyesini artırabiliyor. Prof. Dr. Şener, bunun yanı sıra kahvenin: Kolajen sentezini bozarak cilt sağlığını olumsuz etkileyebileceğini, Hücrelerin yaşlanma sürecini hızlandıran telomer kısalmasına yol açabileceğini belirtiyor.   Kahve Kansere Karşı Korur mu? Doğru miktarda tüketildiğinde kahve, sağlığa birçok fayda sağlayabilir. Türk kahvesinin de dahil olduğu tüm kahve çeşitleri, içerdikleri polifenoller sayesinde güçlü antioksidan özelliklere sahiptir. Prof. Dr. Şener’e göre, kahve: Kolorektal kanser riskini azaltabilir, Tip 2 diyabet gelişme riskini düşürebilir, Bağırsak-beyin aksı üzerinden uyanıklığı artırabilir ve zihinsel performansı destekleyebilir.     Türk Kahvesinin Sağlığa Faydaları Nelerdir? Türk kahvesi, hem eşsiz tadı hem de sağlığa olan olumlu etkileriyle dikkat çeker. İşte uzmanların öne çıkardığı faydalar: Antioksidan Kaynağı: Serbest radikallerle savaşarak vücudu oksidatif stresten korur. Hafızayı Güçlendirir: Alzheimer riskini azaltıcı etkiler gösterebilir. Sindirim Dostu: Metabolizmayı hızlandırır, bağırsak hareketlerini düzenler. Enerji ve Konsantrasyon Artışı: Kafein sayesinde zihinsel performansı artırır. Türk Kahvesinin Zararları Neler Olabilir? Aşırı tüketim durumunda Türk kahvesi bazı olumsuz etkilere yol açabilir: Uyku Bozuklukları: Geç saatlerde tüketildiğinde uykusuzluk yapabilir. Mide Rahatsızlıkları: Asidik yapısı reflü ve mide yanmasına neden olabilir. Kalsiyum Kaybı: Aşırı kafein, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Demir Emilimini Azaltma: Yemek sonrası kahve tüketimi demir eksikliği riskini artırabilir. Kan Basıncı Artışı: Yüksek tansiyon hastalarında kahve sınırlı tüketilmelidir.     Kahve Ne Zaman ve Nasıl Tüketilmeli? Prof. Dr. Şener, kahvenin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulunuyor: Günlük 2 fincanı aşmayın. Kahveyi mümkünse şekersiz için. Yemeklerden hemen sonra kahve tüketiminden kaçının.   Türk Kahvesi: Kültür ve Sağlık Bir Arada Türk kahvesi, sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir kültür mirasıdır. UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine alınan Türk kahvesi, yüzyıllardır sosyal hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak bu geleneksel lezzetin sağlık üzerindeki etkilerinden en iyi şekilde faydalanmak için ölçülü tüketim şart. Sonuç: Kahve, keyifli bir içecek olmanın ötesinde doğru tüketildiğinde sağlığa faydalı bir içeriğe sahiptir. Ancak dozajına dikkat edilmediğinde sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Prof. Dr. Alper Şener’in de vurguladığı gibi, kahve tüketiminde denge sağlamak hem kısa hem de uzun vadede sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.