Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok"

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Ağrı’ya gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İl protokolüyle beraber Toplum Sağlığı ve Sağlıklı Hayat Merkezini ziyaret etti. Burada sağlık görevlileriyle bir araya gelen Bakan Memişoğlu, Sağlıklı Hayat Merkezlerinin önemine vurgu yaparak vatandaşların bu alanları kullanmaları gerektikleri konusuna vurgu yaptı. Son zamanlarda yaşanan sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı da gerekenlerinin yapılacağını ve bu konuda toleranslarının olmadığının altını çizen Bakan Memişoğlu, vatandaşlara duyarlı olmaları noktasında ricada bulundu.
Memişoğlu, Ağrı’nın sağlık noktasında gelişmeye müsait bir yer olduğunu vurgulayarak, “Ağrı bizim serhat şehrimiz aynı zamanda da görkemli Ağrı Dağı’nın şehri. Sağlıkla ilgili ihtiyaçları değerlendirdik. Sağlıklı Hayat Merkezi’ni ziyaret ettik. Sağlıklı Hayat Merkezleri çocuk gelişimcisinde fizyoterapistine, hekiminden mamografisine kadar her türlü alt yapısı olan ve mahallelerimizde insanlarımıza hizmet veren bir yer. Ağrı’da 200 yataklı bir hastane inşaatımız var. Bunun yanında Sayın Cumhurbaşkanımızım belirttiği gibi güzel bir hastane yapmanın planını yapıyoruz. Onun haricinde sağlık hizmetlerinin daha iyi olabilmesi için de elimizden geleni yapıyoruz. Ağrı sağlıkla ilgili gelişmeye müsait bir şehir. Özellikle Sağlıklı Hayat Merkezi gibi yenilememiz gereken her tarafı düzelteceğiz" şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanlarına yönelik yapılan saldırılara karşı her türlü mücadeleyi göstereceklerini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Özellikle biz sağlıkçıları insanlara yardım etmeyi, onlara iyilik yapmaları için yetiştiriyoruz. Amacımız insanların dertlerine derman olmak. Onun için kesinlikle sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bugün adalet dağıtan hakim ve savcılarınız olsun bu konuda tavizsiz hareket ediyorlar ve şiddet gören sağlıkçıların haklarını bizim kadar savunuyorlar. Onun için bu cezalar caydırıcılığının yanında insanların şiddet göstermemesi amacıyla yapılıyor. Bizler onlara iyilik yapıyoruz, onlara hayatımızı adadık. Bu yüzden sağlıkçılar şiddet gördüğü zaman bunu anlamlandıramıyor. İnsanlara faydamız dokunsun diye çalışırken şiddet görmeye tahammül edemiyoruz ve moralimiz bozuluyor. Özellikle toplumumuzdan sağlıkçılara değer vermelerini ve onları korumalarını istiyorum. Tabii ki hatalar olabilir bunu da biz elimizden geldiğince düzeltmeye çalışıyoruz. Bizlere iletebilirler. Ama biz biliyoruz ki Türkiye’nin sağlık sistemi ve sağlık insan gücü dünyaya örnek oluyor. Bu konuda insanlar Türkiye’den sağlık hizmete almaya geliyor. Çünkü sağlık çalışanımızın da sistemimizin de kaliteliliği dünyanın en iyilerinden bir tanesi. Biz temel sağlık dediğimiz koruyucu sağlığı ön planda tutuyoruz. Aşılar ve topuk kanlarını yapmamızın en büyük sebebi çocuklarımızın hastalanmaması veya hastalığı varsa bunun erkenden teşhisinin yapılması. Koruyucu hekimliği ve temel sağlığı önemsediğimizi hep belirtiyoruz. Kilo alırsanız, sigarayı bırakamazsanız veya hareketsiz olursanız sağlığınızın bozulacağı aşikar. Bu yüzden bu tür tesisleri, aile hekimliklerini hastalanmadan başvurulması gereken alanlar olarak kurguladık. Toplumdan da buraları değerlendirmesini istiyoruz. Bu konuda biz sağlık sistemimize güveniyoruz. Tabi ki hastanelere, tedavi edici kurumlara daha önem veriyoruz. Ama şunu bilin ki hastanelerimizde olamaması gereken, hastanelerimize başvurmadan sorunun çözülebileceği alanlar olan aile hekimliği, sağlıklı hayat merkezleri gibi yerlerden çok daha rahat hizmet alınabilir. Gerçekten hastaneye ihtiyacı olan hastalarımız yoğunluğun arasında hizmet almaya çalışmaz” dedi.