Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi girişinde binlerce yerli ve yabancı turisti, Çanakkale Savaşları sırasında düşmana geçit vermeyerek, ‘Çanakkale Geçilmez’ destanı yazan kahraman 4.5 metrelik dev Mehmetçik’in heykeli karşılıyor.

Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57. Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale ruhunu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığınca, Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda devam eden çalışmalar kapsamında, dünyanın en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşları’nın üzerinden 109 yıl geçmesine rağmen savaşa ait izler, gün yüzüne çıkarken, Çanakkale Ruhu da yansıtılmaya devam ediyor. Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi girişinde binlerce yerli ve yabancı turisti, Çanakkale Savaşları sırasında düşmana geçit vermeyerek, ‘Çanakkale Geçilmez’ destanı yazan kahraman 4.5 metrelik dev Mehmetçik’in heykeli karşılıyor. Yaklaşık 4.5 metre boyundaki, Mehmetçik heykeli için, Çanakkale Muharebelerinde görev yapan askerin tüm fiziksel ve duygusal özelliklerini detaylı bir şekilde betimleyebilmek amacıyla gerekli tüm bilimsel araştırmalar yapıldı. Uygulamayı gerçekleştiren sanatçılara tarihi bilgilerin tüm detay derinliği ile aktarıldı. Heykelin duruş pozisyonundaki konstriksüyonu çelik malzemeden vücudun ten dokusu, gözenekleri, kırışıklıklar, damarlar, lekeler, yara izleri gibi detaylarında ise silikon malzeme kaplaması uygulandı. Gerçekçiliğin arttırılması için tüm vücutta doğal kıl ve tüy kullanıldı. Heykelin sergilemesinde boyutlarına uygun olarak üretilen üniforma detayları gibi Mehmetçiğin Çanakkale Muharebelerinde en çok kullandığı tüfeklerden 1903 model Mauser marka tüfekte 2,4 katı büyüklüğünde üretildi.

Çanakkale Tarihi Alanda, Çanakkale ruhunun daha iyi hissedilmesi için, gelen ziyaretçilere Çanakkale ruhunu daha iyi aktarmak için, Tarihi Alan Başkanlığı olarak çalışmalara devam ettiklerini belirten Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Herkesin mutlaka geldiğinde uğradığı, uğrak yerlerinden birisi olan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezimizin hemen girişinde, Mehmetçiğimizin Hiper Realistik bir mankenle tanıtılması yolunda bir adım attık. Gelen ziyaretçilerimiz, Mehmetçiğin o anki kıyafetleriyle ve gelenleri, görenleri, ilk gördüklerinde şok edecek ve hemen o Çanakkale ruhu atmosferine büründürecek durumda bir çalışma yaptık. Tanıtım Merkezindeki girişte Mehmetçik gelen ziyaretçiyi karşılayacak ve gelen ziyaretçi Mehmetçiği gördüğünde tüyleri diken diken olacak, tüyleri ürperecek ve belki de kalbi daha hızlı atmaya başlayacak. Oradaki Çanakkale ruhu atmosferine bürünmüş olacak. Gelen ziyaretçilerimiz de Mehmetçikle temas etmiş, göz göze gelmiş olacak. Tabi artık biz Hiper Realistik mankenler konusunda çok mesafe kat ettik. Artık o kadar canlı bir performansa yakın hal aldı ki, yüzdeki duyguyu bile, yüz hatlarındaki jest ve mimiklerle duyguyu bile verebilir hale geldik ve gerçekten gerçeğe çok yakın bir durumda bir çalışma olmuş oldu. Biz çok duygulandık, çok beğendik, çok sevdik. Mehmetçiğimizin o Çanakkale’ye Geçilmez yaparken ki o halini, yüzlerindeki o cesareti, fedakarlık duygusunu yansıttık. Eminim ki gelen ziyaretlerimiz de orada durup düşünmek, bu toprakta nasıl vatan yapıldığını daha iyi anlamak, Çanakkale ruhunu özümsemek, teneffüs etmek için orada zaman geçirecekler. Önünde fotoğraf çektirmek isteyecekler ve döndükleri zamanda Çanakkale Tarihi Alanı herkese anlatma ihtiyacı hissedecekler. Çanakkale bizim ortak değerimiz, ortak paydamız ve her Türk evladının kalbinin bir parçasının Çanakkale’de olduğunu çok iyi biliyoruz. Her evde mutlaka bir kişinin Çanakkale’de ya şehit, ya gazi olduğunu da biliyoruz. Ortak paydamız olan Çanakkale’yi tüm herkesin, kalbine daha iyi nakşetmek, özellikle genç kuşaklara aktarmak için çalışma içerisindeyiz. Çanakkale dendiği zaman herkes, Çanakkale Ruhunu hissetmek istiyor. Bizde Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak uzun zamandan beri, tabi Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük destekleriyle, hükümetimizin büyük destekleriyle Çanakkale Tarihi Alanı bir açık hava müzesine dönüştürmek, Çanakkale Tarihi Alanı dünyanın en büyük açık hava müzesi haline getirmek için çalışıyoruz. Buradaki o büyük müdafaayı, büyük zaferi, büyük fedakarlığı gelen ziyaretçiye aktarmak için, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını daha iyi anlatmak için, Çanakkale’nin Geçilmez yapıldığını daha iyi aktarmak için, özellikle genç kuşaklara buradaki o büyük mücadeleye aktarmak için, bir takım çalışmalar içerisinde oluyoruz. Ecdadımızdan kalan bütün emanetleri, tabyaları, siperleri, kaleleri elden geçirdik. Çanakkale’deki Mehmetçiğin ayak izlerinin olduğu, hatıralarının olduğu mekanları elden geçirerek orijinalliğini bozmayarak ziyareti açık hale getirdik” dedi.